Anayasa Mahkemesi 22/04/2021 tarihli Genel Kurulu Kararı’nda idare lehine hükmedilen vekalet ücretlerinden diğer personele pay verilmesi talebinin reddedilmesi, daha önce bu kapsamda yapılan ödemelerin de faiziyle birlikte iadesinin talep edilmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasıyla Süleyman Kurtel’e ait başvuru hakkında (Başvuru No: 2016/1808) Anayasa’nın 35. Maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
Olay:
Başvurucu Tekirdağ Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Hukuk Servisi’nde memur olarak görev yapmaktadır. Başvurucuya yıllardan beri vekalet ücretinden pay verilmekte iken 26/09/2011 tarihli ve 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (KHK) hükümleri gerekçe gösterilerek bu hak ortadan kaldırılmış ve vekalet ücreti pay ödemesi durdurulmuştur.
Başvurucu 2012 yılı vekalet ücretinden pay ödenmesi istemiyle 14/12/2012 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanlığı nezdinde başvuruda bulunmuştur. Başvurucunun başvurusu idarece cevap verilmemek suretiyle zımnen reddedilmiştir.
Başvurucu söz konusu idari işlemin iptali ve maddi kayıpların yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle SGK Başkanlığı aleyhine Tekirdağ İdare Mahkemesi’nde dava açmıştır. Mahkeme 31/10/2013 tarihinde davanın kabulüne karar vererek dava konusu işlemi iptal etmiştir. Dava konusu işlemin hukuka aykırılığı saptandığı için bu işlem nedeniyle başvurucunun uğradığı maddi kayıpların davalı idareye başvuru tarihi olan 14/12/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte başvurucuya ödenmesi gerektiği kabul edilmiştir. İdarenin itiraz başvurusu Edirne Bölge İdare Mahkemesince 25/03/2014 tarihinde reddedilerek karar onanmıştır.
Başvurucu mahkeme kararının icrası için idareye başvurmuştur. Başvurucu bu kapsamda 2012 ve 2013 yıllarına ait vekalet ücretlerinin ödenmesini talep etmiştir. İdare iptal davasına konu olan 2012 yılının yanında iptal davasına konu olmayan 2013 yılı için ve 2014 yılının bir kısmı için de vekalet ücreti ödemesi yapmıştır.
Başvurucu tarafından 2014 yılı için ödenen vekalet ücretinin kalan kısmı için de pay verilmesi talebiyle SGK’ya başvurmuştur. Ancak başvurucuya ödenmekte olan vekalet ücreti payı SGK tarafından iptal edilmiş, kendisine daha önce 2013 ve 2014 yılları için ödenmiş olan vekalet ücretinin yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilerek başvurucu geriye dönük olarak borçlandırılmıştır.
Başvurucu 2013 ve 2014 yılları için ödenen vekalet ücretinin iadesine ve 2014 yılının diğer kısmı için ödeme yapılmayacağına ilişkin işlemin iptali ile 2014 yılının ödeme yapılmayan dönemine ilişkin vekalet ücretinin yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle SGK Başkanlığı aleyhine Tekirdağ İdare Mahkemesinde dava açmıştır. Mahkeme dava konusu işlemin iptaline ve işlemler nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların başvurucuya ödenmesine karar vermiştir. Davalı idarenin itiraz yoluna müracaatı üzerine Bölge İdare Mahkemesince itirazın kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına ve işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmiştir. Başvurucunun karar düzeltme istemi aynı Bölge Adliye Mahkemesinin kararıyla reddedilmiştir.
Başvurucu 21/06/2016 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
Mahkemenin Değerlendirmesi:
Somut olayda SGK tarafından başvurucuya ödenmekte olan vekalet ücreti payı iptal edilmiş, daha önce 2013 yılının tamamı ve 2014 yılında ise kısmen ödenen toplam 5.832,26 TL’lik vekalet ücretinin faiziyle birlikte iadesine karar verilmek suretiyle başvurucu geriye dönük olarak borçlandırılmıştır. Söz konusu vekalet ücreti payının başvurucuya ödenmesiyle başvurucunun mevcut malvarlığı haline geldiği tartışmasızdır.
Bunun yanında 5502 sayılı Kanun’un 28. Maddesi ile Kurum lehine sonuçlanan dava ve icra takipleri nedeniyle hükme bağlanarak karşı taraftan tahsil edilen vekalet ücretlerinin dava ve icra takibi işlerinde fiilen görev yapan diğer personele dağıtımı hakkında 1389 sayılı Devlet Davalarını İntaç Eden Avukat ve Saireye Verilecek Ücreti Vekalet Hakkında Kanun hükümleri kıyasen uygulanarak ödeme yapılması öngörülmüştür. Yani, başvurucuya 5502 sayılı Kanun hükümleri ile vekalet ücretinden pay hakkı tanındığı açıktır. Dolayısıyla 2014 yılının ödeme yapılmayan dönemine ilişkin olarak başvurucunun söz konusu vekalet ücreti payının ödenmesi hususunda kanun hükümlerine dayalı olarak mülkiyet hakkı kapsamında meşru bir beklentisi de bulunmaktadır. Başvurucunun aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi de mal varlığından eksilmeye yol açtığı için mülkiyet hakkı kapsamında inceleme yapılmasını gerektirmektedir.
Temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasında kanunilik ölçütü ilk olarak şeklî bir kanunun varlığını gerekli kılar. Başvuru konusu uygulama, mülkiyet hakkının konusunu oluşturan vekâlet ücreti payı ödemesi ile ilgili olduğundan KHK ile düzenlenemez. Açıklanan tüm gerekçelerle Anayasan’ın 35. Maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
Sonuç:
Açıklanan gerekçelerle;
- Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
- Anayasa’nın 35. Maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
- Başvurucuya net 5.531,37 TL maddi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
- Başvurucunun daha önce iade ettiği 5.832,26 TL tutarındaki borç tahakkukunun iptal edilmesi ve bu paranın tahsil edilmiş olması halinde başvurucuya ödenmesi için kararın bir örneğinin Sosyal Güvenlik Kurumuna GÖNDERİLMESİNE,
.. karar verilmiştir.
(Kararın tamamı için: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/04/20210422-40.pdf)